Din-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Adli, Diyanet İşleri Başkanlığının 2017 yılı hac ve umre kriterlerini değiştirmesiyle yaşanan hayal kırıklığı ve din görevlilerinin mağduriyetine neden olan düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek basın açıklaması yaptı. Açıklamasında, “2017 yılı hac organizasyonunda görev alacak personelin müracaat kriterlerini incelediğimizde yine yeni kriterlerin getirildiği anlaşılıyor. Hac ve umre organizasyonlarından daha önce görev almayan personele müracaat hakkının tanınmadığı görülüyor. Yeni kriterleri incelediğimiz zaman personelin daha önce umre organizasyonlarında görevlendirilmiş olması ve grup oluşturanları hariç tutması açıkça eşitsizliktir. Bunda hakkaniyet yoktur.” ifadelerini kullandı.
Adli, açıklamasında şunları söyledi: “Diyanet İşleri Başkanlığı 2017 yılı hac organizasyonunda görevlendirilecek personel seçiminde yeni bir düzenleme yaptı. Ancak bu düzenleme yeni mağduriyetlere neden oldu. Yeni düzenlemeyi geçen yılların kriterleri ile karşılaştırdığımız zaman ciddi bir adaletsizlik göze çarpıyor. 2017 yılında yapılacak görevlendirmelerde daha önce hac ve umre organizasyonlarında hiç görev almamış olan personelin müracaat hakkı kaldırıldı. Bunun yerine daha önce hac ve umre organizasyonlarında görevlendirilmiş olması şartı getirildi. Ayrıca grup oluşturanları da hariç tuttu. Yeni düzenleme ile din görevlilerinin önüne engel çıkarılmasını doğru bulmuyoruz. Bu uygulamada hakkaniyet yok. Bu uygulama din görevlileri arasında hayal kırıklığına neden oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığının bu uygulama yerine hac ve umrede görevlendirilecek din görevlilerine eğitim vermek suretiyle tecrübe kazanması sağlanarak görevlendirme yoluna gidebilir. Böyle olunca ortadaki adaletsizlikte giderilmiş olur.
2017 hac ve umre görevlendirme kriterlerinin bir tarafı memnun ederken bir tarafı da mağdur ettiğini belirtmek istiyorum. Hac ve umrede daha önce hiç görevlendirilmemiş olan din görevlileri adeta cezalandırılıyor. Böyle bir uygulama haksızlıkları da beraberinde getiriyor. Bu nedenle böyle bir uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı bu adaletsizliğin giderilmesi için yeni bir düzenleme yapmalıdır.”