Diyanet İşleri Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının camilere standart getirilmesi için anlaştıklarının kamuoyuna yansıması üzerine bir açıklama yapan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, 2014 yılından beri camilere standart getirilmesini defaatle açıkladık. Ayrıca Diyanet’e konuyla ilgili düşüncelerimizi ve önerilerimizi sunduk. Bugün gelinen noktada Diyanet İşleri Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının mutabakata varması sevindiricidir, ifadelerini kullandı.
Diyanet ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yaptığı anlaşmaya göre; camii inşaatlarında kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar ve engellilere hitap edecek şekilde standart getiriliyor. Bu düzenleme ile sosyal ve kültürel ihtiyaçlar karşılanabilecek.
Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir şöyle dedi: “Yeni yapılacak camilerin kent dokusuna uygun tasarımlar olması, mimari projelerin örnek tip projeler olarak düzenlenmesi, Kur’an kurslarından spor alanlarına, aile ve dini rehberlik bürosu, dini yayın satış yeri, kütüphane, gençilk merkezi, çocuk oyun alanı, misafirhane, seminer salonu, aşevi, cenaze alanı, taziye evi, gasilhane gibi müştemilatlarının bulunması, camiye gelenlere psikolojik rahatlama sağlayacak uygun ortamların dizayn edilmesi gibi önemli kriterler birlikte değerlendirildiğinde camilerin artık sadece ibadet edilen yerler olarak değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel faaliyetlerin de yaşanabildiği mekânlar olarak düşünülüp tasarlanmasının önemi anlaşılmış ve bunun yolu açılmıştır. Hayatımızın bir parçası olan camilerimiz artık hayatın merkezi haline getiriliyor. Böylece toplumun bütün kesimlerince kullanılmasına imkân tanınıyor.”
Mevsim itibariyle havaların soğuması ve dışarıda kalanlar için tehlike oluşturması nedeniyle evsizlerin, kimsesizlerin, hasta ve bakıma muhtaç olanların sığınabilecekleri yerler bulunmadığına dikkat çeken Yusuf Özdemir, böyle durumlarda kullanılabilmesi için camilerin uygun inşa edilmelerinin önemine işaret ederek şöyle dedi: “Her ne surette olursa olsun yetime, yoksula, fakire, kimsesizlere, yolda kalmışlara, evsizlere, hasta ve muhtaç olanlara yardım elinin uzatılmasıyla ilgili pek çok ayet var. Allah (c.c) “Hayır işlerinde yarışın,” diye buyuruyor ve şöyle diyor: “Kazandığınız şeylerin ve yerden sizin faydanız için bitirdiğimiz ürünlerin temiz ve güzel olanlarından Allah yolunda harcayın. Size verilse gözünüzü yummadan almayacağınız, kötü/bayağı malları hayır diye vermeye kalkmayın.” Güzel dinimiz fakirlere, muhtaç olanlara, kimsesizlere yardım etmeyi emrediyor.
Defaatle açıkladığımız gibi camilerimizin sekiz on yaşlının namaz kıldığı ibadethane görünümünden kurtarılması gerekiyor. İçinde bulunduğumuz kış şartlarında bu açıklamamızın önemi ve anlamı daha iyi anlaşılmalıdır. Bu çerçevede camilerin sadece ibadethane olarak değil, aynı zamanda kültürel ve manevi ilişkilerin sağlandığı yerler haline getirilmesi son derece önemlidir. Din-Bir-Sen olarak bu tür çalışmaları destekliyoruz. Camilerimiz için tahsis edilen arsalar genellikle küçük arsalardır. Hâlbuki camii arsalarının, camii ve müştemilatlarının da içinde yer alabileceği şekilde büyük olması gerekir. Camilerin yanına aç, kimsesiz ve muhtaç insanların iaşe ve barınmalarının sağlanabileceği müştemilatlarla birlikte inşa edilmeleri gerekir. Bu konuyla ilgili önlemler alınmalıdır. Camiler sadece ibadethane değildir. Camilere standart getirilmesiyle ilgili son düzenlemeyi bu anlamda önemsiyor ve destekliyoruz. Diyanet’in, kendilerine sunduğumuz önerilerimizi, projelerimizi değerlendirmeye alması bizim için ayrıca sevindiricidir.”