Sosyal paylaşım sitesinde Din-Bir-Sen İstanbul İl Başkanı imzasıyla yayınlanan bir paylaşımı kendi adıyla paylaşarak çeşitli kesimlerden tepki alan Din-Bir-Sen Bartın il Başkanı Mustafa Arabacı, “bazı kesimlerin paylaşımı çarpıtarak kendilerine rant sağlama amacında olduğunu” söyledi.
Din görevlilerinin 2017 yılında aldığı %3’lük zammı, sadece din görevlilerinin girdiği MBSTS sınav ücretinin yüksek olmasına ses çıkarmayan yetkili sendikayı eleştirerek “vicdanınız rahat mı?” diye soran Din-Bir-Sen İstanbul İl Başkanı imzalı paylaşımı kendi sosyal paylaşım sayfasında paylaşarak din görevlilerini aydınlatmaya çalışan Mustafa Arabacı, yetkili sendika dışından aldığı tepkiler üzerine yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Din görevlilerinin 15 Temmuz’da darp ve tehdit tacizlerine maruz kalarak sabaha kadar görev yaptıkları ve demokrasi nöbetleriyle de milli iradeye sahip çıktıkları halde din görevlilerine reva görülen düşük zam ve yüksek sınav ücretlerini gündeme getirilerek yetkili sendikaya yöneltilen sorular bazılarını rahatsız etti. Hâlbuki Sayın İstanbul İl Başkanımız yaptığı paylaşımda şunu demek istiyordu: ’15 Temmuz’un hediyesi olarak din görevlilerine bunu mu reva gördünüz? Dayak yiyen, ağzı burnu kırılan, hakaretlere maruz kalarak tehdit ve taciz edilen din görevlilerine layık olan bu mu? Yetkili, ancak etkisin bir sendika olduğunuz anlaşıldı. Artık böbürlenmeyi bırakın. Hükümetin sendikasıymış gibi tutum sergilemekten vazgeçin ki din görevlileri de gerçek sendikayı görüp anlasın.’
Ana fikri bu olan ve mesajdan da açıkça bu fikir anlaşıldığı halde bazı kesimlerin sözlü saldırısına maruz kaldım. Haksız eleştirilerle yıpratılma kampanyası başlatıldı. Şimdi soruyorum; yukarıda ifade edilen konular yalan mı, uydurma mı? Yasal haklarımızı kullanarak yapmış olduğumuz paylaşımlardan rahatsız olanlar bilmelidir ki, anayasa değişikliği paketi daha Meclis’te görüşülürken Din-Bir-Sen Genel Başkanımız Sayın Yusuf Özdemir sendika olarak ‘evet!’ diyeceğimizi açıkladı. Sendikamızın hiçbir temsilciliğinden aksi bir karşılık verilmedi. Sendika olarak aldığımız karar bu yöndedir. Hâl böyle iken bizi ‘hayırcı!’ gibi göstermeye çalışarak rant elde etmeye çalışanları kınıyorum. Onları Allah’a havale ediyorum.
‘Diyanet-Sen Memur-Sen’in Besmelesidir!’ diye açıklama yapanlara karşı sesiniz niye çıkmadı? Açıkça şirk koşulurken niye eleştirmediniz? Biz gerçekleri söyleyince hepiniz tedirgin oluyorsunuz. Gerçeklerden kaçıyorsunuz. Gözlerinizi yumup hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorsunuz. Bu, Allah’ın hükmüne ve Hz Peygamberin yolundan gidenlerin kabul edebileceği bir şey değil. Din-Bir-Sen olarak bugüne kadar yalnız gerçekleri konuştuk. Dilsiz şeytan olmamak için var gücümüzle mücadele ettik. Gerçeklerden korkanın geleceği olmaz. Yetkili sendikadan tık yokken, yetkili sendikayı savunma çabası içine girenlerin tutumlarını şaşkınlıkla karşılıyorum. Bizler, Hakk adına hakkı söyleyen ve uygulayan kullardan olmak için çalışıyoruz. Bizi eleştirenleri, iftira atanları, gerçekleri gizleyerek rant peşinde koşanları Allah ıslah etsin.”