Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, İstiklal Marşı’nın 12 Mart 1921’de kabul edilişinin 96. yıl dönümü nedeniyle bir kutlama mesajı yayınladı. “Türk Milletinin ümitsizliğe düştüğü, canı, malı ve ırzının güvencesinin olmadığı günlerde Mehmet Akif Ersoy ortaya çıktı. Kurtuluş savaşının en heyecanlı günlerinde camilerde verdiği vaazlarıyla toplumu bir araya getirmeyi başardı. O, Toplumun milli duygu coşkusunu harekete geçirmiş ve adeta Milleti ayaklandırmıştır” diyen Özdemir, “bugünde bu milli ruha ihtiyaç duyulmaktadır” ifadelerini kullandı.
Özdemir, yazılı kutlama mesajında şöyle dedi: “İstiklal Marşı, milletin ortak duygularına tercüman olması bakımından önemlidir. Bu gaye ile düzenlenen yarışmaya dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver’in ısrarı üzerine girdi. Bu şiiri Türk Ordusuna adamıştır. Akif’in yazdığı şiir yarışmada birinci olmuş, para ödülünü de almamıştır. 12 Mart 1921 tarihinde Milli Marş olarak kabul edilmiştir.
İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin üzerinden 96 yıl geçti. 96 yıldır milli istiklal ve istikbalimizin simgesi haline gelen İstiklal Marşı ve onun yazarı Mehmet Akif Ersoy, bu millet ile bütünleşti. Milletin ruhuna hitap eden Ersoy, milletin kalbinde ilelebet yaşayacak emsalsiz bir yer edindi.
İstiklal Marşı, beyaz gelinliğini giymiş kız gibi vatanın sembolüdür. Milli duygularımızın şahlanış öyküsüdür. Milli duygularımızı coşturan mısraların sahibi Mehmet Akif Ersoy, ilim, kültür ve fikir adamı olarak Türk gençliğinin Müslüman kimliğine uygun şekilde yetişmesi ve yaşaması için çalışmış, bu arzularını dile getirmiştir. Asım’ın Nesli bu arzulardan biridir. İstiklal Marşı bizim tarihimizdir. Akif, değerlerimizi, kahramanlığımızı 10 kıtalık şiirine sığdırabilmiş ender bir şahsiyettir. Bu nedenle İstiklal Marşı’na sadece Marş gözüyle bakmamak lazım. O Marş, bunların çok ötesinde, Türk Milletinin ruhunun derinliklerine hitap eden bir kahramanlık destanıdır. Bu Marş, Türk Milletinin emperyalizme cevabıdır. İstiklal Marşı’nın kabulünün 96. Yılında Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle anıyoruz.”