Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, “Diyanet İşleri Başkanlığına İmam-Hatip ve Müezzin Kayyım olarak açıktan atananların serbest olarak çalıştıkları sürelerin hizmete sayılmaması mağduriyete neden oluyor” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı teşkilatlarda vekil olarak görev yapmakta iken kadrolu ve/veya sözleşmeli olarak atanan İmam-Hatip ve Müezzin Kayyımların vekillikte geçen hizmetlerinin hizmete sayıldığını, ancak kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmediğini belirten Özdemir, konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: “Devlet Personel Başkanlığı, personel mevzuatına ilişkin hizmet değerlendirmesinde emsal bir konuda görüş belirtmiştir. 28.01.2009/24024 sayılı görüş yazısında“Vekil mühendislikte geçen hizmetlerin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmesi gerektiği” belirtilmektedir.Böyle bir görüş bulunmasına rağmen aynı konudan mağdur olan Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan İmam-Hatip ve Müezzin Kayyımların vekillikte geçen hizmetlerinin kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmemesi haksızlıktır. Bu, çifte standarttır ve din görevlilerine adaletsizlik yapılıyor.

Aynı şekilde Bağ-Kur hizmet süreleriyle ilgili de sıkıntı var. Memuriyete başlamadan önce Bağ-Kur Kanunu’na (Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu) tabii olarak çalışan, daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığına açıktan atanarak memuriyete başlayan alt-üst statüdeki tüm memurların serbest olarak geçirdikleri çalışma sürelerinin kademe, derece ve hizmetten sayılmamasını adil bulmuyoruz. Burada da bir haksızlık yapılıyor.  

Din-Bir-Sen olarak, iki konuda başlattığımız çalışma kapsamında önce Devlet Personel Başkanlığından görüş istedik. Devlet Personel Başkanlığı, Bağ-Kur’a tabii olarak geçen hizmet sürelerinin değerlendirilebilmesi için ‘657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 36. Maddesinin ‘Ortak Hükümler’ Bölümünün (c) fıkrasında belirtilen hizmet sınıflarındaki özel veya kamu kuruluşlarından birinde çalışmış olmak gerektiğini’verdiği cevabi yazıda belirtiyor. Aleni olarak burada bir adaletsizlik var. Bağ-Kur’a tabii olarak çalışan ve vergisini ödeyenlerin geçirdiği hizmet sürelerinin kayda alınmamasını Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı buluyoruz. Bu konularla ilgili olarak Bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunarak bu adaletsizliğin giderilmesini talep edeceğiz. Serbest çalışma kapsamında geçen hizmet sürelerinin memuriyet hizmet, kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu hizmetlerin, memuriyet hizmetine sayılmaması daha geç emekli olmaya ve din görevlilerinin mağduriyetine neden oluyor. Buradaki adaletsizliğin giderilmesinden yanayız.”