Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar’ın bazı haber sitelerinde çıkan açıklamaları üzerine çok sert konuştu: “Yalanları ortaya çıkınca çark etmeye başladılar. Artık ne konuştuklarını da bilmiyorlar” diyen Özdemir şöyle dedi: “Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, yalanları ortaya çıkınca şaşırmaya başladı. Bursa’daki 1 ve 2 nolu şubelerinin divan toplantılarında bir konuşma yaparak dikkatleri üzerine çeken ve herkesi şaşırtan konuşmasıyla ‘acaba hükümeti de Sayın Cumhurbaşkanı’nı da tehdit mi etti?’ sorusunu akla getirdi. Bursa konuşmasında Sayın Bayraktutar şöyle demişti:‘Biz bunu alacağız. Vermezlerse, bizden alanlara da yarın oy vermeyiz. Bu tehdit değil. Benim hakkımı vermezsen hakkımı verecek adam ararım’diyerek nasıl bir şaşkınlık içinde olduğunu gösterdi. Sayın Bayraktutar’a soruyorum; yarın kimi destekleyeceksiniz? FETÖ’cülerle işbirliği içinde olanları mı, emperyalizmin kölelerine mi, dine, bayrağa, millete karşı olanları mı? Açıklayın bilelim.Diyanet camiasına yaptığınız mobbing, tayin tehdidi, karalama, yıpratma söylemlerinizi nihayet hükümete ve Sayın Cumhurbaşkanı’nı ‘…yarın oy vermeyiz…’ tehdidine kadar götürdünüz! Şimdi birileri çıkıp ‘helal olsun adama, hükümete de Cumhurbaşkanı’na da kafa tutuyor!’ gibi düşünebilir. Yok, öyle ucuz kahramanlıklar! Rotasyon, İLİTAM, vekil ve fahrilere kadro meselesi yeni mi var? Yıllardır bu sorunlar yok mu? O zaman niye sesiniz çıkmıyordu? 15 Mayıs da yapılacak sendika yetki tespiti öncesinde birdenbire aslan kesilmenizin özel bir nedeni var mı? Siz kimsiniz? Kendinizi ne zannediyorsunuz ki Diyanet camiası sizin işaret ettiğiniz yere oyunu versin. Diyanet camiası hür iradesini satmaz. Kendini bilmez aymazlara aklını, beynini kiraya vermez. Nereye oy vereceğini de iyi bilir. Diyanet camiasını töhmet altında bırakamazsınız. Siz kendinizi bu camianın sahibi mi zannediyorsunuz? Camianın sorunu sadece rotasyonla İLİTAM’mı? Camianın idari, sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları da var. Diyanet Sen olarak bugüne kadar hiçbir sorunun çözümü için uğraşmadınız. Çözüm üretemediğiniz için camiamız sorun yumağına döndü. Din görevlileri, 15 Temmuz’da vatanı, dini, milleti ve bayrağı için darp edilme ve öldürülme tehlikesiyle karşılaşmasına rağmen herhangi bir karşılık beklemedi. Siz, 15 Temmuz’dan bile karşılık bekliyorsunuz. Din görevlilerini basit düşüncelerinizle değerlendiriyorsunuz. Din görevlilerinin yakasını bırakın. Din görevlileri onurlu insanlardır.
Diyanet camiası kimi ciddiye alacağını çok iyi biliyor.
Yalanlarını yüzüne vurduğumuzda susan ve bugüne kadar konuşamayan Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, camiamızı kandırmak için yeniden harekete geçti. ‘Rotasyon konusunda Diyanet Sen’in sözü dışında kimseyi ciddiye almayın’ diyerek camiayı kandırmaya kalkanlar bilsin ki bu camia kimi ciddiye alacağını, kimin sözüne güvenip güvenmeyeceğini çok iyi biliyor. Yetki tespitine sayılı günler kala yalpalamaya başladınız. Hem yalan söyle hem de kalk başka sendikaları suçla. Bu nasıl bir aymazlıktır. Diğer sendikalar Diyanet Sen’e niye vursun? Senin üye sayına bak, bir de dön diğer sendikaların üye sayısına bak. Allah kimseyi şaşırtmasın. Şaşırttı mı böyle konuşturur. Zamanında bir üye fazla olsun diye sendikanın içindeki FETÖ’cülere göz yummadın mı? 17-25 Aralık’tan sonra bir sendika olarak ciddi ciddi mücadele ettin mi? Rotasyon tamam, sıra İLİTAM’da demedin mi? Vekil ve fahrilere 10 bin kadro verilecek diyen sen değil misin? Şimdi de ‘rotasyon elbette olacak’ diyorsunuz. ‘Boş zamanlarında çiftçilik yapan, ticaret yapan imamlar görevini aksatmıyorsa bırakın yapsınlar, bunda ne mahzur var’ diyerek güya imamları koruyorsunuz. İmam kendini yakarken, intihar ederken, düzeni ve dirliği dağılırken, emekli olmak zorunda kalırken bunları niye söylemiyordunuz? Şimdi devletin kurumlarını suçlamaya kalkıyorsunuz. Sizi kim vurmaya kalkıyor? Yalanlarınızla siz kendi kendinizi vuruyorsunuz. Kendinize saygı duymuyorsanız bu camiaya saygı duyun. Bir din görevlisi camiasını kandırmamalı. Kendi camiasına yalan söylememeli… Diyanet camiası bunu hak etmiyor.
Yalan, dinen caiz olmadığı gibi, ahlâken de büyük zafiyettir.
Diyanet İşleri Başkanlığı hiçbir zaman ‘rotasyon yapılmayacak’ demedi. Ama siz dediniz. Şimdi de. ‘Başkanlığın ve Diyanet Sen’in sözü dışında kimseyi ciddiye almayın’ diyerek aklımızla oynamaya kalkıyorsunuz. Sayın Bayraktutar, söylediğin her yalanı yüzüne vuracağız. Diyanet camiasıyla oynamana izin vermeyeceğiz. Seni, önce insan, sonra peygamber varisi ve din görevlisi kimliğine yakışır şekilde hareket etmeye davet ediyorum. Yalan söylemek günahtır. Dinen caiz değildir. Ahlâken de büyük zafiyettir. Ahlâken zafiyet içinde olan bir insanın hiç kimseye faydası olamaz.”