Çalışanlar Birliği Sendikalar Konfederasyonu (ÇALIŞAN SEN) ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Memur Sen tarafından yürütülen 4 Dönem Toplu Sözleşme tekliflerinin hükümet tarafından tek taraflı olarak dayatılıp kabul ettirildiğini söyleyerek, “2018-2019 yıllarını kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri yine kamu çalışanlarının hüsrana uğramasıyla son bulmuştur,” dedi.

Nasıl pazarlık?

Hükümet ile Memur Sen arasında yürütülen 4. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlanarak imzaların atılmasının ardından konuya ilişkin açıklama yapan Çalışan Sen Konfederasyonu ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir şöyle dedi: “Yetkili Konfederasyonun toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde attığı nutuklar fos çıktı.  2015 yılında yapılan toplu sözleşme görüşmelerini hatırlıyoruz. Kamu çalışanlarının ve emeklilerinin ‘kazanım’ sözleriyle nasıl uyutulduklarını biliyoruz. Bu nedenle kamu çalışanlarının ve emeklilerinin bu toplu sözleşmeden beklentileri zaten olmamıştı. Yine hüsrana uğramışlardır. Bundan sonraki süreçte yetkili sendikalar ‘kazanım’ çığlıklarıyla çalışma dünyasını meşgul edecek. Memur Sen, Hükümet tarafından getirilen teklifin altında ezilmiştir. 258 kazanım elde ettiklerini söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “İlk teklifteki zam oranları ile imza altına aldığımız zam oranları arasındaki fark; ortaya koyduğumuz kararlılığı gösteriyor” diyerek âdete kamu çalışanlarının zekâsıyla alay ediyor. Davul zurnayla ilan ettikleri talepleri yuttular. Hükümet 3,5 önermişti, bunlar 0,5’lik bir fazlalığı kazanım zannediyorlar. Hac iznini ve helal gıda sertifikalı yemekleri kazanım olarak değerlendiren zihniyet memur ve memur emeklisinin hakkını koruyamaz. Memur Sen bunları toplu sözleşme konusu olarak değerlendirip kamuoyuna aktarıyor. Daha toplu sözleşme görüşmeleri başlamadan 658 maddelik taleple masaya oturdunuz. 258 maddelik kazanımdan bahsediyorsunuz. 400 maddelik talebe ne oldu? Bu toplu sözleşme görüşmelerinden başarıyla çıktığınızı nasıl söyleyebiliyorsunuz? Bu nasıl bir sendikacılık anlayışıdır?

Aynı hükümet, kamu işçisine yüzde 12,5 zam yaptı. İkramiyelere 250 TL ve 3000 TL altında alanlara 90 TL iyileştirme yapıldı. Ama sıra memura gelince ekonomik istikrar gündeme getiriliyor. İşçi ile memur arasında ayrım yapan aynı siyasal iktidardan söz ediyoruz. Her şey açık ve net bir şekilde ortada iken 258 kazanımdan söz etmek akla ziyandır. Bu nasıl bir sendikacılık anlayışıdır ki, hezimeti kazanım olarak ilan edebiliyorlar. Memur ve emeklilerimizin haklarını masada bırakıp hüsrana uğratırken ‘kazanım’dan söz edilebiliyor?

Toplu Sözleşme görüşmeleri nasıl sonuçlandı?

Kamu da çalışan 3 milyon 200 bin memur ile 1 milyon 900 bin memur emeklisi nefesini tutmuş 2018-2019 yılında yapılacak zam oranları için toplu sözleşme görüşmelerinin sonuçlarını heyecanla bekliyordu. Görüşmelerden önce Memur Sen her zaman yaptığı gibi ‘şöyle olacak böyle olacak’ diye ahkâm kesti. Ancak bu şovu gece yarısı operasyonuyla son buldu. Hükümet son teklifini 2018 yılı için ilk altı ay yüzde 4, ikinci altı ay yüzde 3,5, 2019 yılı için ilk altı ay yüzde 4, ikinci altı ay yüzde 5 olarak açıkladı. Memur Sen’de bu teklife boyun eğdi. Enflasyon farkının verilecek olması, memur ve memur emeklisini içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaramayacaktır. Memur ve emekliyi sevindirmeyen böyle bir anlaşmayı içimize sindirmemiz mümkün değildir. Memur Sen ve ona bağlı sendikalar bu hezimeti içlerine nasıl sindirebiliyorlar? 2018 – 2019 yıllarının memur ve emekliler için yine zor geçeceği şimdiden anlaşılmaktadır. Kamu çalışanları, kendileriyle adeta oynayan Memur Sen’e gerekli cevabı vermelidir.

Diğer hizmet kollarındaki kamu çalışanlarının hangi kazanımları elde ettikleri ilgili sendikalar tarafından incelendikten sonra değerlendirilip geniş bir açıklama ile kamuoyu bilgilendirilecektir.”