Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Diyanet İşleri Başkanlığının 2017 yılı hac ve umre kriterlerini değiştirmesiyle gündeme gelen sıkıntılar başta olmak üzere hac ve umre’ye gidişle ilgili çeşitli sıkıntıların olduğunu ve bu sıkıntıların giderilmesi gerektiğini belirterek açıklama yaptı.
Din görevlilerinin mağduriyetine neden olan yönetmelik değişikliği yeniden düzenlensin.
Din görevlileri tarafından konuyla ilgili yönetmelik değişikliğinin talep edildiğini belirten Yusuf Özdemir, din görevlileri arasında haksızlık meydana getirildiğini, bununda hac ve umre görevlendirmelerinde mağduriyete neden olduğunu söyledi. Din görevlilerinin mağduriyetine neden olan düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Özdemir şu açıklamayı yaptı: “Bilindiği gibi Diyanet İşleri Başkanlığı 2017 yılı hac organizasyonunda görev alacak personelin müracaat kriterlerini değiştirdi. Getirilen yeni kriterlere göre hac ve umre organizasyonlarında daha önce görev almayan personele müracaat hakkı kaldırıldı. Bunun yerine daha önce hac ve umre organizasyonlarında görevlendirilmiş ve grup oluşturanlar hariç tutulmuştur. Böylece daha önce hac ve umre de görev yapmamış din görevlilerinin görev almasının önü kesilmiştir. Din-Bir-Sen olarak bunun adil olmadığını düşünüyoruz.
2018 Yılı hac ve umre turları için halen görev yapmakta olan din görevlilerinin hangi kriterlere göre görevlendirileceği de açıklandı. Değiştirilen yönetmelik maddesi nedeniyle daha önce hiç görev almamış olan din görevlileri başvuru da bulunamıyor. Yönetmeliğin ilgili maddesi yeniden düzenlenerek bu mağduriyetin giderilmesini talep ediyoruz.
Disiplin uygulanıyor da, ödül sistemi neden uygulanmıyor?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nca din görevlilerinin hac ve umre de görevlendirilmesinin bir hak olarak düşünülmediğini belirten Özdemir, “ancak 30 yıla kadar özverili bir şekilde görev yapmış, cemaati tarafından sevilen, cemaatini aydınlatacak bilgi ve beceriye sahip olan, kendini geliştirebilen, yardımsever, hoşgörülü ve hakkında hiç disiplin soruşturması açılmamış din görevlilerimiz var. Eğer Diyanet’te ceza mekanizması çalıştırılıyorsa ödül mekanizması neden çalıştırılmasın. Belirttiğimiz özelliklere sahip din görevlileri bir defaya mahsus olarak görevlendirilmek suretiyle ödüllendirilsin” ifadelerini kullandı.
Din-Bir-Sen’in önerisi kabul edildi.
Din-Bir-Sen olarak daha önce yaptığımız açıklamalarımızda ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na yaptığımız önerilerimizde, hac ve umreye hiç gitmemiş olan din görevlilerinin tüm masraflarını kendileri karşılaması halinde kuraya girmeden götürülmesini talep etmiştik. Diyanet İşleri Başkanlığı 2018 yılı umre turlarında bu önerimizi değerlendirdi. Buna göre, “Başkanlığımız ve TDV personelinden çalışanlar ve emekliler; Başkanlığımız organizasyonu ile umreye gitmek istemeleri halinde kendisi, eşi, çocukları, annesi, babası, kayınpederi ve kayınvalidesi için tercih etmiş oldukları umre programı ücreti üzerinden indirim yapılacaktır.”Denildi. Bu hususun haç organizasyonunda da değerlendirilmesini bekliyoruz.
Hac ve Umre fiyatları düşürülmelidir.
Günümüz şartlarında hac ve umreye gitmenin çok zor olduğunun altını çizen Yusuf Özdemir şöyle devam etti: “Cenabı Allah Celle Ve Celalüh’ün emrine uyarak hac görevini yerine getirmek isteyen Müslümanların bu görevini yapabilmeleri her geçen gün zorlaşıyor. Bugün hacca 20 bin liradan aşağı gidilemiyor. Bu miktar çok yüksek. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuyla ilgili özel bir komisyon kurarak gerekli çalışmayı yapmalıdır. Hac fiyatları düşürülmelidir.
Özel şirketler vatandaşları mağdur ediyor.
Bilindiği gibi vatandaşlarımız hem Diyanet hem de özel şirketler tarafından hacca ve umreye götürülüyor. Özel şirketlerle ilgili çeşitli şikâyetler sendikamıza geliyor. Bu konuyla ilgili olarak Diyanet yetkilileriyle görüşmeler yaptık. Mekke’den yetkililerle görüştük. Yetkililer tarafından ‘iletilen şikâyetlerin giderilmesi için çalışacakları’ ifade edildi. İnşallah bu problemler çözülür. Takip ediyoruz. Din-Bir-Sen olarak bu şirketlerin çok iyi denetlenmesini istiyoruz. Geçmişte dolandırılan hacılarımız unutulmasın. Hacılarımızın ve umre’ye giden ziyaretçilerin mağduriyet yaşamamaları için her türlü önlem alınmalıdır. Özel şirketler cazip vaatlerde bulunuyor, ancak verdikleri sözleri tutmayarak hacı adaylarını ve umreye gidenleri mağdur ediyorlar. Bu konulardaki şikâyetler son zamanlarda oldukça arttı.
Hac ve umre organizasyonu yapan firma sayısının artması hizmette kaliteyi düşürdü. Denetim olmadığı için haksız rekabet koşulları oluşturuluyor. Umreye giden vatandaşların mağduriyetlerini ilgili kurumlara ilettikleri halde ilgilenilmediğinden bahisle çok sayıda şikâyet geliyor. Çeşitli şikâyetleri internet sitelerinde yayınlanıyor. Tur şirketleriyle giden din görevlilerinin hizmete ilişkin talep ve önerileri dikkate alınmıyor. Din görevlilerine otellerde nöbet tutturuluyor. Tur şirketlerinin kendi elemanları ön plana çıkarılarak onların emir ve talimatlarına göre hizmet veriliyor. Başkanlığımızın ilgili genel müdürlüğünce bu şikâyetlere kayıtsız kalındığı iddialar arasındadır. Bu şikâyetlerin güzide kurumumuzu yıprattığı da bir gerçek.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na düşen görev, hac ve umre organizasyonu yapan özel şirketlerin takibe alınarak ciddi bir denetimden geçirilmesidir. Vatandaşları mağdur eden firmaların bu hizmetleri yapmaları engellenmelidir.”