Suriye iç savaşı başladığı yıllardan beri yapılması gereken ve geç kalınmış bir operasyon olan Afrin’e,Nihayet Türkiye Fırat Harekatında kaybettiğimiz 72 şehidimizin anısına 72 Türk Jeti İle sınır ötesi harekat gerçekleştirdi.
DİNBİRSEN ve ÇALIŞAN- SEN Genel Başkanı Sayın Yusuf ÖZDEMİR; Geçmiş bin yıllık şanlı tarihimize bakıldığında Türk Devlet'i asla sınırlarında kendisini, mazlumları tehdit eden hiçbir ihanete, baskı ve zulme göz yummadı. Bu son Afrin hamlemizle de bu gerçeği bir kez daha dosta düşmana ilan ettik.
Sayın Özdemir; Şanlı Türk Ordusu bütün uluslararası baskı ve oyunlara, dâhili ve harici şer odaklarının engellemelerine rağmen yapması gerekeni yaptı. İnşallah zalime korku dosta güven sağlayan , “Zeytin Dalı Operasyonu”nun neticeleri de iyi olacak; iç ve dış mihraplarda düşmanın oyunlarını ve tuzaklarını bir kez daha bozduk ve bozmaya devam edeceğiz.
Aziz Türk Milleti ve Silahlı Kuvvetleri dünden bugüne hiçbir harekâtta sivillere karşı şiddete kalkışmamıştır.Sosyal medyalarda karalama kampanyası yapıldığına şahit oluyoruz.
Alakasız fotoları yayınlayarak, bu algıyı oluşturmaya çalışıyorlar. Ayrıca PKK, PYD ve DAEŞ teröristleri sivil kıyafetler giyerek( zaten inanmak için bahaneler arayan) dünyayı yanıltmaya çalışıyorlar. Terör örgütünün Afrin’deki sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı haberleri de doğrunun ta kendisidir. Emsaline az rastlanan Şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerimiz çok büyük hassasiyet içinde tek bir mazlumun bir damla kanını dökmeden operasyonlarında başarı sağlayacaktır.
Son yaşanan olaylar sonrasında, ülkemizin güney sınırında muhatap alabileceğimiz meşru bir devlet maalesef kalmamıştır. Sınırımızın diğer ucundaki bölgeyi ateş topunu çeviren küresel haydutların oluşturmaya çalıştığı “bölgesel yönetimler” egemenlik haklarımızı tehdit eden unsurlardır. Güney sınırımızın bu illegal yapılanmalardan temizlenmesi şarttı ve “Zeytin Dalı Operasyonu” da bunun için devreye sokulmuştur. Dedi.
Şu durum da asla göz ardı edilmemelidir, asıl tehdit üreten bölge, Fırat’ın doğusundaki ABD ve PKK/YPG güçlerinin işgal ettiği 400 km’lik sınır boyumuza cephe olan şer bölgesidir. Bu bölgenin bizim için giriş kapısı da Menbiç’tir.
Başarılı bir Menbiç harekâtının Türkiye’nin sınır güvenliğine ve bölgesel güvenliğine etkisi, ‘Afrin Harekât’ından daha önemlidir. Hatta “Zeytin Dalı Operasyonu”nu gerçekleştirdiğimiz Afrin Bölgesi’nin kontrolünü tamamen bize teslim edecek avantaj ve imkânları bize sağlayacaktır,
Daha da ötesi; Suriye’de yakın bir gelecekte görülebilir çatışma ortamının ve şiddet sarmalının arttığı şartlar içerisinde, Menbiç’e hâkim bir Türkiye, hem ABD ve müttefiklerini, hem de Rusya ve Esad Rejimini stratejik anlamda sıkıştırır.
işte tam bu sebepler halkasının ardından, Türkiye’nin sonraki hedefi Menbiç olmalıdır.
Menbiç ; 2012 yılında ÖSO'nun, 2014 yılında ise IŞİD'in eline geçen ve Demokratik Suriye Güçleri tarafından 12 Ağustos 2016'da IŞİD'in elinden alınan 80 bin nüfusludur, güneyde Halep'e 85 kilometre, kuzeyde Cerablus'a 40 kilometre, doğuda Kobani'ye 65 kilometre ve batıda ise Bab'a 45 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.
Büyük Türk Milleti Devletinin ve Kahraman Ordusunun yanında olduğu müddetçe, geçmişte olduğu gibi bugünde egemenlik haklarını tehdit eden ve Anadolu’da Türk’ün varlığını yadırgayan tüm dâhili ve harici düşmanlarına fırsat vermeyecektir.