8 Mart Dünya Kadınlar Günü bahanesi ile Taksim'de toplanan yüzlerce islamdan nasibini almamış sözde feministin Ezan okunurken ıslık çalarak Ezan sesini bastırmaya çalışması tüm Türkiye'de tepkilere neden olmuştur. Bu yapılan hadsizliğe aymazlığa ve saygısızlığa karşı soma dinbirsen ilçe yönetimi olarak basın açıklaması yapılması gereği hasıl olmuştur.

EZAN: Sözlükte “bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilân etmek” mânasındadır. ezan kelimesi terim olarak farz namazların vaktinin geldiğini, nasla belirlenen sözlerle ve özel şekilde müminlere duyurmayı ifade eder.

Cenâb-ı Hak buyuruyor:“(İnsanları) Allah’a çağıran, iyi iş yapan ve “Ben Müslümanlardanım” diyenden kimin sözü daha güzeldir?” (Fussilet, 33)

Rasûlullah (s.a.v) buyurdular:“Namaz için ezân okunduğu zaman şeytan oradan sesli sesli yellenerek uzaklaşır, ezânı duyamayacağı yere kadar kaçar. Ezân bitince geri gelir. Kâmet başlayınca yine uzaklaşır, bittiğinde ise geri dönüp kişi ile kalbinin arasına girer ve: «Şunu hatırla, bunu düşün!» diye aklında daha önce hiç olmayan şeylerle vesvese verir. Öyle ki (buna kapılan) kişi kaç rekât kıldığını bilemeyecek hâle gelir.”(Buhârî, Ezân, 4; Müslim, Salât, 19)

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Taksim'de bir araya gelen örgüt sempatizanları ve neidüğü  belirsiz kadın gruplarının düzenlediği yürüyüş esnasında. İstiklal Caddesine gelen göstericiler, İslam'ın şiarlarından olan ezan okunduğu esnada ezanı ıslıkla bastırmaya çalışmışlardır. Ezana büyük saygısızlığın yapıldığı anlar, cep telefonlarının kameralarına yansırken bu skandal olay tepkileri de beraberinde getirmiş halkımız haklı olarak en yüksek perdeden tepkisini dile getirmiş ve getirmeye devam etmektedir.

Sosyal medyada bir çok kullanıcı Müslüman bir ülkede ezanın ıslıkla bastırılmaya çalışılmasının kabul edilemez olduğunu sayfalarında ifade etmişlerdir.

Cenabı hak Kuranı hakiminde “Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Kafirler istemese de Allah, nurunu mutlaka tamamlayacaktır.” (Tevbe Sûresi:32) buyurmaktadır

Cin çarpması vakalarındanda bilindiği gibi; Ezan sesi, ciddi rahatsızlık verir. Çünkü Ezan, yüksek ruhların gıdasıdır. Alçaklar rahatsız olur." Taksimde bu olayı yapanların ruh hali cin çarpmış ruhların durumu gibidir. "Ezan'a karşı böyle bir saygısızlığı yapan, aslından habersizlere İstiklal Marşı' şairimiz Mehmet Akif şöyle sesleniyor. ‘’Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli."

Halbuki ülkemizi ziyarete gelen turisteler farklı dinlerden insanlar ezanı dinleyince kalpleri yumuşamış ve müslüman olma şerefiyle şereflenmişlerdir. Ezan okunurken gavur bile ıslık çalmaz.. bunlar kimin çocuklarıdır bunları bu hale getiren hangi zihniyettir.

Tarihçi Mustafa Armağanın belirttiği gibi : "Hep söylüyorum. Kazanımlarınıza sahip çıkmazsanız bir gün elinizden alırlar.  Çapulcu sürüsü höt deyince masaların altına saklananlar, tarihte şerefli bir yer edinemezler. Baskılar karşısında atılacak bir geri adım ezana kadar dayanır. Nitekim bunun sinyallerini verdiler."

Gazeteci Hacı Yakışıklının belirttiği gibi "Ezan okunurken mahallenin köpekleri hep bir ağızdan havlamaya başlar, hayvandır havlar! Ezan okunurken Taksim'de havlayanlar hayvan bile olamaz; olsa olsa bu milletin sinesine sokulmuş provokatör birer kuduz it olabilirler!"

Cenabı hak Kuranı Keriminde mealen ‘’ 'Küfre sapanlar 'Bu Kur’an’ı dinlemeyin ve ona karşı gürültü yapın. Belki böylece üstün gelirsiniz.' dediler. İşte o kâfirlik yapanlara elbette şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette onları, yapmakta olduklarının en kötüsü ile cezalandıracağız.' Buyurmuştur.(Fussilet.suresi.26-27) 

               Türk milleti olarak olarak ezana karşı yapılan bu saygısızlığa sessiz kalmamız beklenemez fakat bunun çözümü sokaklar değildir. Devlet Başkanı tarafından her hangi bir talimat gelmedikçe sokağa çıkmamızı kimse bizden beklemesin. Müslümanlar olarak provokasyonlara dikkat edeceğiz ve provokasyonlara gelmeyeceğiz. Bu azgın azınlık milletimizi hep can damarından vurup bir iç karışıklık çıkarmak için bu tarz eylemler tertip etmektedir. Milletimiz aklı selim davranarak bu çapulcu sürüsüne gereken cevabı en güzel şekilde verecektir. İslamdan nasibini almamış nasipsizlere verilecek en güzel cevap dinimizi en güzel şekilde öğrenip çoluğumuza çocuğumuza anlatmak bizden sonraki nesillere islami hassasiyetleri öğretmek olacaktır. Beka mücadelesi ,Hak ve batıl mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir. Bu mücadelede galip olacak olan müslümanlardır. Cenabı hak kıyamete kadar  dinini koruyacağını vaat etmiştir. Son cümle olarak  bu nasipsizlere Üstad  Necip Fazılın bir sözüyle cevap verelim. Deden bile söndüremedi İslam'ın nurunu; Sen mi söndüreceksin Ebu Cehilin torunu..!