Çalışan Sen ve Din Bir Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Kütahya Simav Müftülüğüne bağlı görev yapan İmam Hatip ve müezzinlerle bir araya geldi. İmam ve müezzinlere hitaben sendikal çalışma hakkında bilgi veren Özdemir, toplantı sonrası din görevlilerinin sorunlarını ve sendikadan beklentilerini dinledi.
SENDİKANIN EN ÖNCELİKLİ GÖREVİ HUKUKSAL DESTEKLE ÜYENİN YANINDA OLMAKTIR
Görev yaptığınız esnada karşılaşacağınız sorunlarda size engel teşkil eden problemleri kaldıracak yegane güç, sivil toplum örgütleridir, sendikalardır diyen Özdemir, sendikaların birlikte iş yapma, ortaklaşa sorun çözme adına hareket eden yarı resmi sivil toplum teşkilatları olduğunu vurguladı.
Özdemir yaptığı açıklamada din görevlilerine hitaben şunları söyledi:
"Burada siz gücünüzün yettiğince ortaya çıkan sorunları çözme gayreti içinde olursunuz. Mevzuatsal olarak çözemediğiniz sorunlar olduğunda sendika devreye girer. Bizim avukatlar hukuksal alanda size yardım eder.
Hukuk büromuzla çözüm mercii Diyanetse Diyanet, Diyanet’i de aşan bir durum ise silsile yolu ile götürebildiğimiz merciye kadar konuyu götürür ve çözme adına elimizden ne geliyorsa onu yaparız.
DİN BİR SEN ÜYELERİN SOSYAL MOTİVASYONUNU GELİŞTİRİR
Hukuksal sorun çözme işlevi dışında sendika sosyal olarak da din görevlilerinin yanındadır. Sosyal olarak sizin bir ve beraber olmanız adına bizim size geri dönüşümlerimiz olur. Biz sendika payını hakkıyla üye sayısına göre il ve ilçelere göndeririz. Onlar bu para ile sahip oldukları üyelerin acı tatlı günlerinde yanlarında olurlar. Onlarla gezi ve piknik programları yaparlar. Din görevlisinin görev yaptığı yere ziyaretle hem moralmen yanında olur hem de sorunlarını dinlerler.
SÖZLEŞMELİ PERSONEL YASASI KALKANA KADAR MÜCADELE
Bu gün kamunun kangren haline gelmiş en büyük sorunu sözleşmeli personel yasasıdır.
657 sayılı kanuna göre atanan devlet memurlarını öz, sözleşmeli atanan personeli üvey evlat yerine koyan kanun tasarısının kalkmasını istiyoruz. Sözleşmeli personelin aile birliği sağlanıp iş güvencesi kendisine verilene kadar mücadelemiz devam edecektir. Devletin personel istihdamında gösterdiği zaafiyeti ve başarısızlığı sözleşmeli personel üzerinden gidermesi kabul edilemez.
Sadece sözleşmeliler konusu değil kamuda torpilin son bulup liyakat ve kalitenin öncelendiği, sendikaların siyasetin arka bahçesi değil idealimizde olduğu şekilde çalışanın hak ve özgürlüğünün güvencesi olduğu bir düzen için Din Bir Sen diyoruz.
SENDİKA DEĞİŞTİRMEK DİN DEĞİŞTİRMEK DEĞİLDİR
Sendikanın öncelikli görevi üyesine sahip çıkmak ve onun sorunlarını çözmektir. Bir sendika bunu yapmıyorsa ona vereceğiniz en güzel cevap istifa ile görevini yapmasını ona hatırlatmaktır. Sendika değiştirmek din değiştirmek değildir. Sendika bir tercihtir.
Diyanet’te küçük ayrıntılar dışında bu gün farklı görüşte olan sendika yoktur. Hepsi aynı fikirde ve aynı hedefe yönelmiş durumda kardeş sendikalardır. Peki fikir ve hedef aynısı ise fark nerede?
Fark hizmette. Hizmet yarışında…
Biz farklı bir söylem geliştirecek, eylemlerimizi kardeşliğimizin önüne koymayacağız. Sendikayı kardeşliğimizin önüne koymayacağız.
KONU DİN GÖREVLİSİNE HİZMETSE DİN BİR SEN SENDİKA SORMAZ
Sen hangi sendikasın demeden bize gelen her kim varsa biz ona yardım etmeyi kendimize görev bildik.
Daha dün 15 Temmuz’u aynı hataları tekrar etmeme adına hepimiz ihya ettik. 28 Şubat’ta gecenin ikisinde evimden alınıp hapse atıldığım günleri hatırlıyorum.
Neden mi içeri alındık? Hakikati ve ümmetin hakkını haykırdığımız için…
Sanmayın ki 15 Temmuzlar bitti.
Halen o planlar var ve plan üzerine planlar yapılıyor. Diyanet’te ve devletin tüm kurumları üzerinde bu planlar yapılmaya da devam ediyor. İşte hukuki ve sosyal hakların ötesinde sendikal mücadelede bir ve beraber olmamızın diğer en önemli nedeni, bu planlara engel olma adına en kritik anda organize güç olarak hazır ve hazırlıklı olmamızdır.
Bunu gerçekleştirebilme, kritik anda en doğru kararı verme adına dava şuuru içinde her an tetikte olmak zorundayız. Davamızı önümüze koyup yolumuza bakmak zorundayız. Davayı arkaya atarda dünyayı, makam ve mevkileri önümüze alırsak o gün o kritik kararı vermede zaafa düşer yanlış yaparız. Bu nedenle biz sendika olarak önce dava diyoruz.
Ne yazık ki bu gün dava bilincini yitirenlerin dünyanın sunduğu güzellikler karşısında nasıl aldandığını hep birlikte üzülerek izliyoruz.
Dünyanın güzellikleri içinde dava peşinde koşan değil dava bilinci içerisinde dünya güzelliklerini seyretmek ve adil bir şekilde paylaşmak için Din Bir Sen dedik ve bu nedenle buradayız...”
.jpeg)
