5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden çıkmayan anlaşma sonrasında Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na tevdi edilen zam hakkında kurul, bu gün kararını verdi.

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu bir noktada Kamu İşveren Kurulu’nun vermiş olduğu zammı onaylamış oldu.  Bilindiği üzere Kamu İşveren Kurulu, 18 Ağustos tarihli toplantıda 2020 zammı için oranları 4+4, 2021 için ise 3+3 olarak revize etmişti.

Konuyla ilgili değerlendirme yapan Çalışan Sen ve Din Bir Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, “Her ne kadar yeterli görmesek de sendikalar hayatın gerçeklerini masaya taşımışlar lakin gerek Kamu İşveren Kurulu gerekse adil karar vermesi için kendisine başvurulan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu hayatın gerçeklerinden uzak bir zam oranıyla memurun karşısına çıkmışlardır. Bu zammı kabul edilemez buluyoruz. “ deyip sözlerine devamla şu açıklamalarda bulundu:

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu bu sözleşmede de görüldü ki memurun sorunlarını çözmekten çok uzaktır. Mevcut kanunda ‘Grev Hakkı’nın bulunmaması, Hakem Heyeti’nin ağırlıklı olarak hükumetin atadığı bürokratlardan oluşması nedeniyledir ki kararlar daima memur aleyhine çıkmaktadır.

Kendileri de nihayetinde devlet memuru olan Hakem Kurulu üyeleri, arayı bulmak ve uzlaştırmaktan ziyade atanmalarından hareketle Kamu İşveren Kurulu’nun onay makamı olarak çalışmaktadır.

Yapılan zam sonrası memurun maaşına aylık 120 ile 160 lira arasında enflasyon altında bir fark yansıyacaktır. Zaten memurun alacağı zam, Toplu Sözleşme görüşmelerinin devam ettiği süreçte akaryakıt ve çay başta olmak üzere birçok ürüne yapılan zamlarla erimiş oldu.

Bu arada görüşme sürecinde ikircilikli, tavizkar ve pazarlık yapmaktan uzak bir şekilde masada yer alan yetkili sendikanın dayanışma aidatı ile kamuoyunu oyalar halini kınıyoruz. Yetkili sendika zam konusunda pazarlık gücünü değerlendiremediği gibi son yıllarda kamuya yapılan atamalar sonucunda rahatsız olan personelin sorunlarını da hükumete iletmekten aciz kalmıştır.

“Kamunun sorunlarını gündeme getirmeyi, hükumet karşıtlığı olarak algılayıp el pençe divan duran köhne sendika zihniyetini” şiddetle reddediyoruz.

Ülke de hükumette bizimdir. Seçilmiş olan bir hükumete saygı duymak hepimizin görevi olmakla birlikte memurun mutlu ve huzurlu bir ortamı oluşturma adına fikir alışverişinde bulunmak hükumet karşıtlığı değildir. Sendikalar, kamunun gözü kulağı olmakla var olan sorunları doğru bir şekilde iktidara taşırsa sonuçta huzur içinde çalışan bir memurun özverili bir şekilde tüm yeteneklerini ortaya dökmesi iktidar ve ülke adına bir kazanım olacaktır.

Yetkili sendikanın kanunun kendine sunduğu şekilde “kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi” adına son dört yıldır kamuda artan rahatsızlıkları Kamu İşveren Kurulu ve ilgili birimlere iletmesini kendilerinden bekliyoruz.

Personele artarak uygulanan mobbing son günlerde yerini keyfi soruşturmalar, sürgünler ve ihraçlara bırakmıştır.

Yine aynı şekilde kamu görevlilerine verilmesi düşünülen 3600 ek gösterge masada gündeme bile gelmemiştir.

Sözleşmeli personelin kadro, eş durumu ve nakillerinde çekilen sıkıntılara dair yetkili sendikanın çözüm adına neyi konuştuğu meçhuldür.

 Çok kazanma cezası olarak uygulanan vergi dilimi, kamunun rahatsızlığına rağmen pazarlık konusu dahi edilmemiştir.

FETÖ’cülere tedbir olarak çıkarılan fakat amacından sapan mülakat sistemi liyakati ortadan kaldırırken yapılan iltimasi atamaların hükumetin bile arzu etmediği şekilde kamu atama ve terfilerine döndüğünü görüyoruz.

Diğer taraftan aynı anda tüm hizmet kollarında yapılan görüşmelerde kimin ne istediği belli olmadığı gibi zamla birlikte gündeme gelen özlük hakları zammın gölgesinde kaderine terk edilmektedir.

Yetkili sendikanın üyelerden aldığı gücünü masada daha önceki sendikaların yaptığı gibi iktidarın arzuları doğrultusunda heba etmek yerine gücün hakkını vermesini kendilerine hatırlatıyoruz.

Memur Sen bu görüşmelerde maalesef memur sendikacılığını yapamamış hükumetin bir üyesi gibi davranmıştır.

Çalışan Sen ve Din Bir Sen olarak grevsiz sendika yasası ile çoğunluğunu hükumetin atadığı bürokratlardan oluşan hakem heyetini kabul etmeyerek önümüzde var olan iki yılı bu eksikliklerin giderilmesi adına değerlendirmek için yapacağımız çalışmalara memurlarımızın desteklerini bekliyoruz.

Çalışan Sen önümüzdeki süreçte Kamu İşveren kesiminin karşısında memurun emeğini korumaya kararlıdır.