Post Modern Darbe” olarak anılan 28 Şubat’ın üzerinden 24 sene geçti.

Çalışan-Sen ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, 28 Şubat’ın yıldönümünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında, demokrasiyi toprağa gömüp dindar avına çıkanlar, o günleri Müslümanlara zehir ettiler. Gözyaşına, acıya ve büyük bir ötekileştirme ile dindar-dinsiz ayrımına neden oldular, ifadelerini kullandı.

28 Şubat’ın insanlık ayıbı olduğunu ve adeta insanlığın öldüğü kara bir leke olarak tarihe geçtiğini belirten Özdemir şunları söyledi: “28 Şubat sürecini hatırlamak bile insana acı veriyor. Bu süreçte ben de ezilenlerden ve zulüm görenlerdenim. Birçok arkadaşım işinden oldu. Hapse atıldı. Boş yere horlandı, eziklik yaşadı. Olayların gereksiz yere yaşatılması önemlidir. Türkiye, değerleriyle yaşayan insanların bir araya gelip; kardeşlik, barış, milli ve manevi duygularıyla bir arada yaşayan, paylaşan ve birbirine kucak açan bir topluluğun vatanıdır. Bu toplumun değerleriyle oynamak, o değerlerin mihenk taşlarını yerinden sökmeye çalışmak, o toplumu yok etme çabasından başka bir şey değildir. Bu millet ‘elhamdülillâh Müslüman’ demekten gurur duyan bir millettir ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in ümmeti olmaktan onur duyan bir millettir. Dolayısıyla bu milletin hiçbir şeyle yok edilemeyecek tek varlığı dinidir. Bu dine saldıranlar cezalarını çekerler.”

28 Şubat 1997 tarihine göz attığımız zaman bir avuç Müslüman yüreğiyle, varlığıyla direniyordu. Onlar şu veya bu şekilde susturuldular. Ancak o gün zayıf ve güçsüz olan bir avuç insan bugün daha güçlüdür. Yüksek sesle haykırabilen ve hakkını arayan bir güç var artık, diyen Özdemir, gelecek nesle bu emaneti en iyi şekilde bırakabilirsek sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız, dedi.

Eski Başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 10. ölüm yıldönümüne de değinen Özdemir, Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Bu ülke için çalışmış, gayretli, çok iyi bir devlet ve siyaset adamıydı, ifadelerini kullandı.

Allah 28 Şubatları bu millete bir daha göstermesin, diyen Özdemir şunları söyledi: “İmam Hatip Okullarını kapatan, başı kapalı olduğu için okullara sokulmayan öğrencileri, akademisyenleri, üniversiteleri, Sivil Toplum Kuruluşlarını, dernek ve vakıfları, basını ve medyayı baskı altına alarak ‘irtica’ avına çıkanların sonu hüsran olmuştur. Dinini yaşamak isteyen Müslümanlara yaşamı zinden eden, haksız ve hukuksuz bir şekilde hapislere atan, işlerinden kovan, dindarları perim perişan edenler bugün milletin yüzüne bakamıyor. Deniyordu ki, ‘1000 yıl sürecek!’ Hepimiz görüyoruz ki, bu baskı ve zulüm 1000 yıl süremedi. Ancak inananların var olma, kalkınma ve yücelme mücadelesi 1000 yıl sürecektir. Biz, inancımızın verdiği güçle ayakta kaldık. Bugünde bu inançla çalışıyoruz.” dedi