Çalışan-Sen Genel Başkan Vekili ve Din-Bir-Sen Genel Sekreteri Menderes Ateş, gündeme dair basın açıklaması yaptı:    

    Yılmak yok yola devam... Adalet Ehliyet ve Liyakat için, sözleşmelilere kadro için fahri ve vekillerin bir defaya mahsus olmak üzere kadroya alınmaları için Kuran Kursu öğreticilerinin öğretmen statüsüne kavuşmaları için 3600 ek göstergenin 1.ci dereceye düşen tüm diyanet çalışanlarını kapsaması için ve diyanet camiamızda yaşanan promosyon meselesinin personelin lehine olacak şekilde çözüme kavuşturulması için ve de diğer yaşanan tüm olumsuzlukları en asgari düzeye düşürmek için Din bir sen ailesi olarak yılmadan yorulmadan elimizden geleni yapmaya çalışacağız.    Sefer bizden Zafer ise Allahtandır.

       Bizde bu düşünceyle yolumuza devam edeceğiz ve şunu da unutmayacağız: Dün dünde kaldı, bugün yeni bir gündür.

       Cancağızım yeni bir şeyler söylemek lazım, diyerek yola devam ediyoruz. Ağzından çıkan her söz seni yürütmekle kalmamalı, koşturmalı… Bu yolda yürümek meşakkatli ve birazda zordur. Bu yüzden mazinin karanlığına bakıp da atiden ümidini kesenler bu yolda yürüyemezler. Ama biz biliyor ve inanıyoruz ki her yokuşun bir inişi her zorluğun bir kolaylığı her gecenin bir sabahı vardır. İnanıyorsanız fecir sökmek üzere, şafak açmak üzere, güneş doğmak üzeredir. Bu inanca sahip olanlar, haksızlıklara, adaletsizliklere, yolsuzluklara, hukuksuzluklara, yüzsüzlüklere Hz. Hüseyin (r.a.) gibi karşı koyabilmek için yürür. İnandığı dava için yürüyenler, o dava yolunda ne kadar muzdarip olursa olsun hayıflanmaz. Tıpkı, “Ey Hüseyin! Seni öldürecekler gitme. Zarar göreceksin” dediklerinde, “Bende biliyorum. Fakat eğer ben nefsime, çıkarıma, menfaatime, rahatıma uymadığı için bu yoldan geri dönersem benden sonra bu dünyada hiç kimse haksızlığa karşı koymaz” der Hüseyin.

       Kardeşlerim, tarihte Hz. Hüseyin gibi nice yiğitler var ki davası uğruna zulme uğramış, haksızlıklara maruz kalmıştır. Bizim inandığımız davayı sürdürecek bu yiğitler gibi yiğitler lazım… Yol arkadaşı lazım. Yolda bırakmayan gözü pek, cesur, korkusuz, ‘ben’ değil, ‘biz’ diyebilen yiğitler lazım. Yılmayan, davasını, hakkını savunan lider gibi, dikleşmeyen, ancak Uzun Adam gibi dik durabilen yol arkadaşları lazım. Gerisi lâfügüzaf’dan ibarettir.

       Evet, değerli kardeşlerim. Bu düşünce ve azimde olanların yanımızda olacağına inancımız tamdır. Aksini düşünenler zaten seninle gelmez. Gelse de en ufak bir sıkıntıda yarı yolda bırakır, saf değiştirir. Menfaati zarara uğradı mı dava adamlığı falan da kalmaz, onu tanıyamazsınız. Çünkü onlar Hz. Mevlâna’nın tarif ettiği gibi “princin içindeki beyaz taşlardır.” Dişlerimizi onlardan korumak gerekir. Sabır, korukları olgunlaştırır, inanç, tekeden süt çıkarttırır. Başta kendisine, sonra da bize inanan ve güvenen yol arkadaşlarıyla yolumuza devam edeceğiz. Menzil ırak, yol uzundur. Yolda yalpa yapacaklar lütfen bu yola bizimle çıkmasınlar.

       Selam ve dua ile...