Din-Bir-Sen'den Erbaş'a Ziyaret 05.04.2018
https://www.haberler.com/din-bir-sen-den-erbas-a-ziyaret-10728644-haberi/
http://www.star.com.tr/yerel-haberler/din-bir-senden-erbasa-ziyaret-3575283/
http://www.artukluhaber.net/haber-din-bir-sen-den-diyanet-isleri-baskanina-ziyaret-35329.html
http://www.mardinlife.com/Din-Bir-Senden-Diyanet-isleri-Baskani-Ozdemire-ziyaret-haberi-33307
http://www.haberturk.com/yerel-haberler/15066829-din-bir-senden-erbasa-ziyaret
http://www.memleket.com.tr/din-bir-senden-erbasa-ziyaret-1366924h.htm
http://www.mynet.com/haber/guncel/din-bir-senden-erbasa-ziyaret-3980888-1
https://www.timeturk.com/din-bir-sen-den-erbas-a-ziyaret/haber-877507
https://www.mihraphaber.com/din-bir-senin-baskan-erbastan-beklentileri-83689h.htm
Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (Din-Bir-Sen) Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ı makamında ziyaret etti.
Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (Din-Bir-Sen) Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Diyanet İşleriBaşkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ı makamında ziyaret etti.
Sendikadan yapılan yazılı açıklamaya göre, ziyarette, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a başarılar dileyen Özdemir, Diyanet İşleri Başkanlığının sadece ülkenin değil bütün İslam coğrafyasının umudu olduğunu belirtti.
Son dönemlerde Diyanet İşleri Başkanlığına yönelik birtakım haksız karalama kampanyaları yürütüldüğüne dikkati çeken Özdemir, "Özellikle ismini yüce dinimizden alan bu sitelerin yapmış oldukları yalan, iftira, insan onur ve haysiyetini hiçe sayan haberleri ve yayın kuruluşlarını kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Özdemir, bu tür haberlerin ülkenin birlik ve beraberliğini bozmak istercesine yalan ve iftira barındırdığını belirterek, "Ümmeti sıkıntıya sokan yayın ve yayın kuruluşlarına Din-Bir-Sen camiası olarak müsaade etmedik ve de etmeyeceğiz. Şu iyi bilinmelidir ki Diyanet İslam'ın son kalesidir." değerlendirmesinde bulundu.
"Tüm sendikalara eşit mesafedeyiz"
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ise ümmetin ve insanlığın yaşadığı sorunların büyüklüğüne değinerek, bu kapsamda sivil toplum örgütlerine önemli görevler düştüğünü kaydetti.
Erbaş, "Diyanet İşleri Başkanlığındaki fazla sendikaların oluşu bizim zenginliğimizdir ve bizler başkanlık olarak, tüm sendikalara eşit mesafedeyiz." ifadesini kullandı.
Ziyaret sonunda Din-Bir-Sen Genel Başkanı Özdemir, camianın çalışanlarının sıkıntılarının ve çözüm önerilerinin yer aldığı dosyayı Erbaş'a teslim etti.
Şenocak: Herkes haddini bilecek (Yeni Akit Gazetesi 26.08.2013)
http://www.yeniakit.com.tr/aktuel/senocak-herkes-haddini-bilecek-h5138.html#.UhyJf39mOsY
Muğla’nın Bodrum ilçesindeki Torba mahallesinin Torbalı Camisi imamına saldırarak, imama hakaret eden kendini bilmez üç beş kokonanın tepkisi üzerine, rahatsızlık oluşturuyor diye ezan sesinin kısılması şaşkınlıkla karşılandı.
Duruma sert tepki gösteren Özerk Diyanet Çalışanları Birliği Sendikası (Din Bir Sen) Genel Başkanı Lütfi Şenocak, Müslüman bir ülkede yaşadıklarını hatırlatarak, “İki üç Yahudi istedi diye ezan sesini kısmak veya kesmek doğru değildir. Herkes haddini bilecek” dedi.
“HERKES HADDİNİ BİLECEK”
Ülkemizin Müslüman bir ülke olduğunu ve halkın müslümanca İslami değerleri noktasında yaşama gayreti içinde olduğunu vurgulayan Şenocak, ülkemizin her köşesinde ezan sesleri insanlığı hidayete ve huzura çağıracağını ve buna kimsenin mani olamayacağını söyledi.
Müslümanların ibadet yapma haklarını kimsinin kısıtlamaya hakkı olmadığını vurgulayan Şenocak, “Müslüman mahallesinde salyangoz satanlar, kendilerine gelsinler. Din görevlimize saldırıda bulunmak hiç kimsenin cüret edeceği bir şey değildir. Onlar vazifelerini yapıyor. İnsanları ibadete ve hidayete davet ediyorlar. İmama yapılan saldırı kabul edilecek bir şey değildir. Herkes haddini bilecek. Biz onlara bu kadar hoşgörülü davranıyorken üç beş kendini bilmezin İslam’a ve camii imamına hakarette bulunmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Onlar kendi hak ve özgürlüklerini ararken, ‘Biz Yahudi’yiz ezan sesi duymak istemiyoruz’ diyenlere geçmişte Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar nasıl bir arada yaşamışlar, ecdadımız onlara da nasıl bir özgürlük hakkı tanımış tarihe baksınlar orada görürler” şeklinde konuştu.
TÜM FİTNELERİN BAŞINI SİYONİZM ÇEKİYOR
Siyonizmin tarih boyunca İslam âlemini hep karıştırmaya çalıştığını ifade eden Şenocak, şöyle devam etti: “Bunlar Gezi olaylarında ortalığı karıştırmaya çalıştı. Ama hedeflerine ulaşamadılar. Gezi olaylarından itibaren herkes içindekini kusmak istiyor. Bu tür durumlara Müslümanların hep birlik olması gerekir. Müslümanların sıkıntıya düştüğü her durumun altında Siyonizm vardır. Müslümanlar devamlı birlik ve beraberlik şeklinde yaşamalılar.”
EY MECLİS ! DUYUN BU İNSANLARIN FERYADINI
02 Temmuz 2013 http://www.akasyam.com/haber/9049/ey-meclis-duyun-bu-insanlarin-feryadini.html
http://www.dindiyanat.net/memur/ey-meclis-duyun-bu-insanlarin-feryadini-h12453.html
Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi ŞENOCAK meclisin sözleşmeli personeli ve vekil hocaların kadroya geçmesi hususunda vermiş olduğu kanun teklifi içerisinde fahri Kur’an Kursu hocalarına hak tanınmaması neticesinde çok üzüldüklerini dile getirerek bu konuyla alakalı bir yazılı açıklamada bulundu
Genel Başkan ŞENOCAK; “bizler yaptığımız çalışmalarda sadece kendimizi değil tüm insanlığın hakkı için çalıştık ve çalışmaya da devam edeceğiz.Verilen kararın sadece belli bir kesime hitap etmesi bizce yanlış,fakat ülkemizdeki fahri Kur’an Kursu hocalarımızın ,meclisin ve hükümetin çıkarmış olduğu kanundan yararlanamaması üzücüdür.Bu kanun teklifi hazırlanmadan önce bir çok bakan ve milletvekilini Din-Bir-Sen olarak Kur’an kursu hocalarımız adına ziyaret ettik,bunu biz vazifemiz olarak gördük,kabullendik.Ancak meclisten bu haliyle geçecek karar veya verilen kanun teklifi bizim beklediğimiz ,fahri Kur’an Kursu hocalarımızın umutla beklediği kararlar olarak gözükmüyor.Bizler bu konu ile alakalı çalışmalarımızı yaparken bir çok fahri Kur’an Kursu hocamız tarafından ziyaret edildik ve bu konuyla alakalı şikayetlerini dinledik. ŞENOCAK, ziyaretine gelen fahri Kur’an Kursu hocaların meclise bütün milletvekillerine gönderdikleri açık mektubu da kamuoyuyla paylaştı , bu satırlar mektuptan ziyade bu milletin kırılan umutlarının feryadıdır diyerek açıklamasına son verdi.
Sayın Vekilim;
Bizler fahri Kur an Kursu öğreticileri olarak görev yapmaktayız.Yani köy ve kasaba demeden kurs açarak sadece ek ders karşılığı, ailemizden kilometrelerce uzak yerlere gidip sırf ALLAH rızası için bu görevi yerine getirmekteyiz. Bu kurslar en çok bizim gayret ve çabalarımızla açılmaktadır. Üstelik fahri olarak görev yaparken yerimize kadrolu öğretici atandığında usanmadan, bıkmadan gayret ve çabalarımızla başka yerlerde kurslar açarak görevimize devam etmekteyiz.
Sayın vekilim; Şimdi ise torba yasa kanunu adı altında vekil imam ,vekil müezzin, vekil K.Kursu öğreticilerine sadece üç aylık yaptığı görevden dolayı kadro verilirken seneler boyu kendi gayretlerimizle açtığımız kurslarda görev yaparken bu kadro çalışmasına alınmamamız bizleri derinden üzmektedir. Acaba, yapmış olduğumuz bu görev, hiç eziyet çekmeden hazır kursa atanan vekilin üç aylık yaptığı görevden daha mı değersizdir?
Sayın vekilim; Aslında bizler sayın bakanımız Bekir BOZDAĞ ’ın Yozgat’a geldiğinde kendileriyle bu konuyu üç kez görüştük.Bizlere *gidin fahri olarak görevinize devam edin,sizi mağdur etmeyeceğiz* diye söz vermişti.
2012 yılında fahri K.Kursu öğreticilerin kadroya alınmasıyla 750 ye yakın kişinin şartları tuttuğu halde mülakatla elenerek bu mağduriyetin giderilmesi ile ilgili çalışmanın sürdürüldüğünün müjdesini bizlere verdi. Yani vekil imamlarda olduğu gibi 2. İmtihan hakkının bizlere de verilmesi konusunda çalışmaların olduğunu söyledi.
İşte o sözün bugün yerine getirilmesini Sn. Bakanımızdan talep etmekteyiz.
Sayın vekilim; vekillik görevi herhangi bir görevlinin askere gitmesi yurt dışına gitmesi veya bir K.kursu öğreticisinin doğum iznine ayrılmasıyla bunların yerine geçici olarak görevlendirilen kimsedir. (Yani hazır bir kursa veya bir camiye verilen görevlendirmedir)
Fahrilik ise çoğu yerlerde hiç bir görevlinin ve kursun bulunmadığı , bu kursların çoğunu bizler tarafından açılarak süresi belli olmaksızın sadece ek ders karşılığı yapmış olduğumuz görevdir.
Bu kadar sıkıntıya rağmen kadroyu hak eden bizler miyiz yoksa sadece 3 aylık kursta görev alıp kadroyu alanlar mı?
Sayın vekilim; İçimiz de kısa dönem olduğu için vekilliğe gitmeyen fahri öğreticiliği tercih eden bir çok arkadaşımız bulunmaktadır. Bunların hakkı bu kadar basitçe yenmemelidir. Bizler kadro beklerken vekillere kadro çalışması bizleri acaba seneye fahrilik mi yapsam vekillik mi diye derinden düşündürmekte ve üzmektedir.
Sayın vekilim; Bir örnek olarak ; Sayın Bakanımızın memleketi olan Akdağmadeni ilçesinin Kılınçlı köyünde kendi imkanlarıyla talebe toplayarak kurs açan 3 çocuğuyla cami altında tek odalı bir yerde ikamet eden , ailesinden uzak olarak senelerce fahrilik yapan Fatma ŞİMŞEK hoca hanımın durumu sizce sadece 3 aylık vekillik yaptığından dolayı kadroya atanacakların durumundan daha mı iyidir?
Sayın vekilim; Buradan diyanete seslenmek istiyoruz : ‘Neden bizim kadroya geçirilmemizi istememekteler’ . Bu kurslar kendiliğinden mi açıldığını sanıyorlar? Oysa kursların bir çoğunu çalışarak (talebe toplayarak) biz fahriler tarafından açıldığını bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Diyanetin bizlerin kadroya geçirilmemize karşı çıktığı noktalardan biride elinde yeterlik belgesi olanlar var iken fahrilerin kadroya alınmasını haksızlık olarak değerlendirmektedir.
Bizler de diyoruz ki elinde yeterlik belgesi olanlar fahrilik görevi için herhangi bir köye,beldeye sadece ek ders ücreti karşılığı görevlendirilmeye gitmezken,bu ücreti küçümserken benim belgem var ,ben ilahiyat mezunuyum, görev yeri çok uzak vb. mazaretler öne sürerken , bizler elinde belgesi olsun olmasın gönüllü olarak sadece ek ders ücreti karşılığı bu görevi yerine getirip kurs vermeye devam etmekteyiz. Ama buna rağmen bizlere hak ettiğimiz kadronun verilmemesi haksızlığın en büyük göstergesidir. Eğer diyanet fahrilerin kadroya atanmasını istemiyorsa neden ısrarla fahri görevlendirilmesi yapılmaktadır.
Sayın vekilim;Çektiğimiz bu kadar eziyet ve göstermiş olduğumuz gayretlere rağmen vekiller mi yoksa yıllarca ek ders karşılığı görev yapan fahriler mi kadroyu hak ediyor. Bizler vekillere kadro verilmesine karşı çıkmıyoruz ve sizlerden başkasının hakkını da istemiyoruz. Sizden sadece hakkımız ve emeğimiz olan kadronun bizlere de verilmesini yüce meclisten talep ediyoruz.
Sayın vekillerim; Bir bayan olarak yukarıda iyi kötü halimizi sizlere anlatmaya çalıştık. Kimilerine kadro verilirken kimilerine kadro verilmediğini izah etmeye çalıştık. Şimdi elinizi vicdanınıza koyarak bu kadroda hakkımızın olup olamadığına siz karar verin.
Siz değerli Milletvekillerine sevgi ve saygılarımızı gönderirken
Yüce meclisi ALLAH’A EMANET ediyoruz.
Yasakçı şirketlere boykot geliyor
habervaktim.com 09.08.2012
http://www.habervaktim.com/haber/yasakci-sirketlere-boykot-geliyor-257290.html
Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, son zamanlarda bazı şirket ve kuruluşların “bünyelerinde kesinlikle başörtülü bayan çalıştırmamak” prensibi üzerine kurdukları şirket politikalarını eleştiren yazılı bir basın açıklaması yaptı. Şenocak, yaptığı açıklamada, başörtüsü karşıtı CarrefourSA, Aras Kargo ve Finansbank şirketlerini sert bir dille eleştirerek, “O zaman başörtülü müşteri de kabul etmeyin” dedi.
Şenocak açıklamasında “Son günlerde medyaya yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla CarrefourSA isimli kuruluştan sonra Aras Kargo ve Finansbank gibi şirketlerin de şirket politikalarını başörtüsü düşmanlığı üzerine kurdukları görülmektedir. Çıkan haberlerden bu şirketlerin iş başvurularında başörtülü resim bulunan cv'lerin içeriğine bakmadan değerlendirme dışı bıraktıkları, bünyelerinde kesinlikle başörtülü personel çalıştırmadıkları ve bunu da şirket prensibi haline getirdikleri anlaşılmaktadır” dedi.
“ÖRTÜ DÜŞMANLIĞI NERDEN GELİYOR?”
Başörtü karşıtı firmaların takındığı tavrı anlamakta güçlük çektiğini belirten Şenocak, “Bu şirketlerin anlam veremediğimiz bu başörtü düşmanlığı acaba nereden gelmektedir? Bu şirketler, personelinin disiplinli, verimli ve düzgün çalışmasına değil de dış görünüşlerine mi bakmaktadır? Ülkemizde artık belli bir aşamanın kaydedildiği ve bir sorun olmaktan yavaş yavaş çıktığı başörtü meselesini bu özel şirketler neden hala kaşımaktadır? Acaba bu kişiler ticaretlerinde müşteri seçerken de müşterilerin dış görünüşüne veyahut inancına bakıp ona göre mi satış yapmaktadırlar? Veyahut işyerlerine başörtülü bir bayan geldiğinde onlara ‘Biz başörtülü müşteri kabul etmiyoruz, başka yere gidin' deyip başörtülü müşterileri de geri çeviriyorlar mıdır? Tüm bu sorular bile söz konusu şirketlerin prensip haline getirdikleri başörtü düşmanlığının vahametini ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
“BAŞÖRTÜLÜ MÜŞTERİ DE KABUL ETMEYİN”
Söz konusu firmalara ve başörtü karşıtı diğer şirketlere seslenen Şenocak, “Madem kesinlikle başörtülü çalışan kabul etmiyorsunuz, insanların kariyer ve başarılarına bakmadan başörtülü bir fotoğrafa bakarak onların müracaatını geri çevirerek onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorsunuz, o zaman başörtülü müşteri de kabul etmeyin. Şimdiye kadar başörtülülerden ve ailelerinden elde ettiğiniz kazançları geri verin. Veyahut da çıkın güzelce özür dileyip hata yaptığınızı ve bu uygulamaya son verdiğinizi söyleyin” cümlelerini kullandı.
“BU ŞİRKETLERİ BOYKOT EDECEĞİZ”
Şenocak açıklamasının son bölümünde ise “Söz konusu şirketlerin ve diğer şirketlerin bu konuda gösterecekleri tavır ve uygulamaları yakından takip edeceğiz. Şayet aynı uygulamaya devam edecek olurlarsa bu şirketlere karşı tepkimizi en sert şekilde ortaya koyabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve ülke genelinde boykot kampanyası başlatacağız. Buradan başta üyelerimiz ve din görevlileri olmak üzere tüm sağduyulu vatandaşlarımıza bu konuda hassasiyet göstermelerini ve bu şirketlerle münasebetlerini gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.
Muhammet Erdoğan / Yeni Akit
Yasakçı şirketlere boykot geliyor
timeturk.com 09.08.2012 - http://www.timeturk.com/tr/2012/08/09/yasakci-sirketlere-boykot-geliyor.html
Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, son zamanlarda bazı şirket ve kuruluşların “bünyelerinde kesinlikle başörtülü bayan çalıştırmamak” prensibi üzerine kurdukları şirket politikalarını eleştiren yazılı bir basın açıklaması yaptı. Şenocak, yaptığı açıklamada, başörtüsü karşıtı CarrefourSA, Aras Kargo ve Finansbank şirketlerini sert bir dille eleştirerek, “O zaman başörtülü müşteri de kabul etmeyin” dedi.
Şenocak açıklamasında “Son günlerde medyaya yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla CarrefourSA isimli kuruluştan sonra Aras Kargo ve Finansbank gibi şirketlerin de şirket politikalarını başörtüsü düşmanlığı üzerine kurdukları görülmektedir. Çıkan haberlerden bu şirketlerin iş başvurularında başörtülü resim bulunan cv'lerin içeriğine bakmadan değerlendirme dışı bıraktıkları, bünyelerinde kesinlikle başörtülü personel çalıştırmadıkları ve bunu da şirket prensibi haline getirdikleri anlaşılmaktadır” dedi.
“ÖRTÜ DÜŞMANLIĞI NERDEN GELİYOR?”
Başörtü karşıtı firmaların takındığı tavrı anlamakta güçlük çektiğini belirten Şenocak, “Bu şirketlerin anlam veremediğimiz bu başörtü düşmanlığı acaba nereden gelmektedir? Bu şirketler, personelinin disiplinli, verimli ve düzgün çalışmasına değil de dış görünüşlerine mi bakmaktadır? Ülkemizde artık belli bir aşamanın kaydedildiği ve bir sorun olmaktan yavaş yavaş çıktığı başörtü meselesini bu özel şirketler neden hala kaşımaktadır? Acaba bu kişiler ticaretlerinde müşteri seçerken de müşterilerin dış görünüşüne veyahut inancına bakıp ona göre mi satış yapmaktadırlar? Veyahut işyerlerine başörtülü bir bayan geldiğinde onlara ‘Biz başörtülü müşteri kabul etmiyoruz, başka yere gidin' deyip başörtülü müşterileri de geri çeviriyorlar mıdır? Tüm bu sorular bile söz konusu şirketlerin prensip haline getirdikleri başörtü düşmanlığının vahametini ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
“BAŞÖRTÜLÜ MÜŞTERİ DE KABUL ETMEYİN”
Söz konusu firmalara ve başörtü karşıtı diğer şirketlere seslenen Şenocak, “Madem kesinlikle başörtülü çalışan kabul etmiyorsunuz, insanların kariyer ve başarılarına bakmadan başörtülü bir fotoğrafa bakarak onların müracaatını geri çevirerek onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorsunuz, o zaman başörtülü müşteri de kabul etmeyin. Şimdiye kadar başörtülülerden ve ailelerinden elde ettiğiniz kazançları geri verin. Veyahut da çıkın güzelce özür dileyip hata yaptığınızı ve bu uygulamaya son verdiğinizi söyleyin” cümlelerini kullandı.
“BU ŞİRKETLERİ BOYKOT EDECEĞİZ”
Şenocak açıklamasının son bölümünde ise “Söz konusu şirketlerin ve diğer şirketlerin bu konuda gösterecekleri tavır ve uygulamaları yakından takip edeceğiz. Şayet aynı uygulamaya devam edecek olurlarsa bu şirketlere karşı tepkimizi en sert şekilde ortaya koyabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve ülke genelinde boykot kampanyası başlatacağız. Buradan başta üyelerimiz ve din görevlileri olmak üzere tüm sağduyulu vatandaşlarımıza bu konuda hassasiyet göstermelerini ve bu şirketlerle münasebetlerini gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.( Yeni Akit)
Yasakçı Şirketlere Boykot Geliyor
haksozhaber.net 09.08.2012 - http://www.haksozhaber.net/yasakci-sirketlere-boykot-geliyor-31497h.htm
Lütfi Şenocak, yaptığı açıklamada, başörtüsü karşıtı CarrefourSA, Aras Kargo ve Finansbank şirketlerini sert bir dille eleştirerek, “O zaman başörtülü müşteri de kabul etmeyin” dedi.
Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, son zamanlarda bazı şirket ve kuruluşların “bünyelerinde kesinlikle başörtülü bayan çalıştırmamak” prensibi üzerine kurdukları şirket politikalarını eleştiren yazılı bir basın açıklaması yaptı. Şenocak, yaptığı açıklamada, başörtüsü karşıtı CarrefourSA, Aras Kargo ve Finansbank şirketlerini sert bir dille eleştirerek, “O zaman başörtülü müşteri de kabul etmeyin” dedi.
“BAŞÖRTÜ YASAĞINI ŞİRKET PRENSİBİ HALİNE GETİRDİLER”
Şenocak açıklamasında “Son günlerde medyaya yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla CarrefourSA isimli kuruluştan sonra Aras Kargo ve Finansbank gibi şirketlerin de şirket politikalarını başörtüsü düşmanlığı üzerine kurdukları görülmektedir. Çıkan haberlerden bu şirketlerin iş başvurularında başörtülü resim bulunan cv’lerin içeriğine bakmadan değerlendirme dışı bıraktıkları, bünyelerinde kesinlikle başörtülü personel çalıştırmadıkları ve bunu da şirket prensibi haline getirdikleri anlaşılmaktadır” dedi.
“ÖRTÜ DÜŞMANLIĞI NERDEN GELİYOR?”
Başörtü karşıtı firmaların takındığı tavrı anlamakta güçlük çektiğini belirten Şenocak, “Bu şirketlerin anlam veremediğimiz bu başörtü düşmanlığı acaba nereden gelmektedir? Bu şirketler, personelinin disiplinli, verimli ve düzgün çalışmasına değil de dış görünüşlerine mi bakmaktadır? Ülkemizde artık belli bir aşamanın kaydedildiği ve bir sorun olmaktan yavaş yavaş çıktığı başörtü meselesini bu özel şirketler neden hâlâ kaşımaktadır? Acaba bu kişiler ticaretlerinde müşteri seçerken de müşterilerin dış görünüşüne veyahut inancına bakıp ona göre mi satış yapmaktadırlar? Veyahut işyerlerine başörtülü bir bayan geldiğinde onlara ‘Biz başörtülü müşteri kabul etmiyoruz, başka yere gidin’ deyip başörtülü müşterileri de geri çeviriyorlar mıdır? Tüm bu sorular bile söz konusu şirketlerin prensip haline getirdikleri başörtü düşmanlığının vahametini ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
“BAŞÖRTÜLÜ MÜŞTERİ DE KABUL ETMEYİN”
Söz konusu firmalara ve başörtü karşıtı diğer şirketlere seslenen Şenocak, “Madem kesinlikle başörtülü çalışan kabul etmiyorsunuz, insanların kariyer ve başarılarına bakmadan başörtülü bir fotoğrafa bakarak onların müracaatını geri çevirerek onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorsunuz, o zaman başörtülü müşteri de kabul etmeyin. Şimdiye kadar başörtülülerden ve ailelerinden elde ettiğiniz kazançları geri verin. Veyahut da çıkın güzelce özür dileyip hata yaptığınızı ve bu uygulamaya son verdiğinizi söyleyin” cümlelerini kullandı.
“BU ŞİRKETLERİ BOYKOT EDECEĞİZ”
Şenocak açıklamasının son bölümünde ise “Söz konusu şirketlerin ve diğer şirketlerin bu konuda gösterecekleri tavır ve uygulamaları yakından takip edeceğiz. Şayet aynı uygulamaya devam edecek olurlarsa bu şirketlere karşı tepkimizi en sert şekilde ortaya koyabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve ülke genelinde boykot kampanyası başlatacağız. Buradan başta üyelerimiz ve din görevlileri olmak üzere tüm sağduyulu vatandaşlarımıza bu konuda hassasiyet göstermelerini ve bu şirketlerle münasebetlerini gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz” dedi.
’O ZAMAN BAŞÖRTÜLÜ MÜŞTERİDE KABUL ETMEYİN’
(www.gazetinizolsun.com 08.08.2012 - http://www.gazetenizolsun.com/Guncel-cozum-alinmazsa-her-zaman-yasanir--9964.html
Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, Son zamanlarda bazı şirket ve kuruluşların “bünyelerinde kesinlikle başörtülü bayan çalıştırmamak” prensibi üzerine kurdukları şirket politikalarını eleştiren yazılı bir basın açıklaması yaptı. Şenocak açıklamasında “Son günlerde medyaya yansıyan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla Carrefour isimli kuruluştan sonra Aras Kargo ve Finansbank gibi şirketlerin de şirket politikalarını başörtüsü düşmanlığı üzerine kurdukları görülmektedir. Çıkan haberlerden; bu şirketlerin iş başvurularında başörtülü resim bulunan cv’lerin içeriğine bakmadan değerlendirme dışı bıraktıkları, bünyelerinde kesinlikle başörtülü personel çalıştırmadıkları ve bunu da şirket prensibi haline getirdikleri anlaşılmaktadır.
Bu şirketlerin anlam veremediğimiz bu başörtü düşmanlığı acaba nereden gelmektedir? Bu şirketler, personelinin disiplinli, verimli ve düzgün çalışmasına değil de dış görünüşlerine mi bakmaktadır? Ülkemizde artık belli bir aşamanın kaydedildiği ve bir sorun olmaktan yavaş yavaş çıktığı başörtü meselesini bu özel şirketler neden hala kaşımaktadır? Acaba bu kişiler ticaretlerinde müşteri seçerken de müşterilerin dış görünüşe veyahut inancına akıp ona göre mi satış yapmaktadırlar? Veyahut işyerlerine başörtülü bir bayan geldiğinde onlara “biz başörtülü müşteri kabul etmiyoruz, başka yere gidin deyip başörtülü müşterileri de geri çeviriyorlar mıdır? Tüm bu sorular bile söz konusu şirketlerin prensip haline getirdikleri başörtü düşmanlığının vehametini ortaya koymaktadır.”dedi.
Şenocak açıklamasında “Buradan bu ve bunun gibi şirketlere sesleniyoruz. “Madem kesinlikle başörtülü çalışan kabul etmiyorsunuz, insanların kariyer ve başarılarına bakmadan başörtülü bir fotoğrafa bakarak onların müracaatını geri çevirerek onlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıyorsunuz, o zaman BAŞÖRTÜLÜ MÜŞTERİ DE KABUL ETMEYİN! ŞİMDİYE KADAR BAŞÖRTÜLÜLERDEN ve AİLELERİNDEN ELDE ETTİĞİNİZ KAZANÇLARI GERİ VERİN. Veyahut da çıkın güzelce özür dileyip hata yaptığınızı ve bu uygulamaya son verdiğinizi söyleyin.
Adı geçen şirketler özel şirketler olmaları münasebetiyle her ne kadar çalıştıracakları kişileri seçme özgürlüğüne sahip olsalar da tüm topluma hitap ettikleri ve müşteri ayrımı yapmadıkları için başörtü düşmanlığı üzerine kurdukları bu politikalarından ve önyargılarından bir an önce sıyrılmalıdırlar. Nasıl ki gelen müşteri bakımından ayrım yapmadan herkesin parasını alıp kazanç sağlıyorlar ise başörtülü kişileri de bünyelerinde çalıştırabilmelidirler.”dedi.
Şenocak açıklamasının son bölümünde ise “Söz konusu şirketlerin ve diğer şirketlerin bu konuda gösterecekleri tavır ve uygulamaları yakından takip edeceğiz. Şayet aynı uygulamaya devam edecek olurlarsa bu şirketlere karşı tepkimizi en sert şekilde ortaya koyabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve ülke genelinde boykot kampanyası başlatacağız. Buradan başta üyelerimiz ve din görevlileri olmak üzere tüm sağduyulu vatandaşlarımıza bu konuda hassasiyet göstermelerini ve bu şirketlerle münasebetlerini gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz...” dedi.
Desk Üyelerini 50.Bin Tl Lik Sıgorta Kapsamına Aldı